Dünya hızla değişiyor ve buna bağlı olarak günümüzde kaynaklar tükeniyor, atıklar çoğalıyor, doğa alarm veriyor. Bu gidişatı durdurmanın yolu ise üretim ve tüketim alışkanlıklarımızı tamamen değiştirmekten geçiyor. Bu noktada da devreye döngüsel ekonomi giriyor.
Döngüsel ekonomi, ürün için gerekli olan kaynakları ve atıkları yeniden ürün yaşam döngüsüne katarak, kaynak kullanımı ve atık oluşumunu sıfıra indirmeyi amaçlayan sürdürülebilir ekonomi modelidir. Kısaca doğadan kaynak kullanımını en aza indirmeye odaklanan sürdürülebilir ekonomi modeli diyebiliriz.
Geleneksel ‘al, üret, tüket, at’ modelinin yerine artık ‘yeniden kullan, geri dönüştür, tekrar üret’ modelini koyan bir sistemle karşı karşıyayız.
Döngüsel ekonomide hedef; atık oluşumunu ve kaynak kullanımını en az seviyeye indirmektir. Burada amaç, kaynakları mümkün olduğunca uzun süre döngüde tutmak, atığı azaltmak ve doğayla uyumlu bir ekonomik sistem kurmaktır.
Tekstil sektöründe de ürün yaşam döngüsü oldukça önemli bir yere sahip. Artık tekstil sektörünün geleceği sadece üretimde değil, aynı zamanda kaynak kullanımında da dönüşümü gerektiriyor. Bu aşamada da döngüsel ekonomi devreye giriyor. Sektörümüzde döngüsel ekonomi ile atık oluşumu en aza indirilirken, ürünlerin yeniden kullanımını, geri dönüşümünü ve yeniden tasarımını ön plana çıkıyor. Bu sayede hem çevre korunuyor hem de ekonomik verimlilik artıyor.
Özellikle iklim değişikliği ile mücadele edilen günümüzde doğal kaynakların sınırlı olması göz önüne alındığında döngüsellik, bu kaynakların verimli kullanılmasını sağlayarak doğaya da büyük katkı sağlıyor. Döngüsel modelle, atık üretimi minimuma iniyor. Yani döngüsel ekonomi sistemi iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor.
Kısacası döngüsel ekonomi, sadece çevre için değil, ekonomi ve toplum için de sürdürülebilir bir gelecek anlamına geliyor. Her kurumun bu dönüşümde oynayacağı kritik bir rol vardır. Çünkü döngüsel ekonomi, geleceği korumanın değil, yeniden kurmanın bir yoludur.