Bursa, 14.11.2019 – Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı olan Bursalı, çalışanlarının kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlamak, farkındalıklarını artırmak adına gerçekleştirdiği söyleşilere yeni bir halka daha ekledi.
Bursalı; Özel Esentepe Hastanesi Meme Kliniği Direktörü Op. Dr. Adil Aydemir’in katılımıyla, kadın çalışanlarına yönelik meme kanseri söyleşisine ev sahipliği yaptı.
Bursalı’nın Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasının konferans salonunda gerçekleşen söyleşide, Aydemir tarafından meme kanserinin tanı ve tedavisi hakkında önemli bilgiler aktarıldı.
Meme kanserinin, kadınlarda cilt kanserinden sonra görülen en sık kanser türü olduğunu belirten Aydemir, “Kadınlarda kansere bağlı ölümlerde, akciğer kanserinden sonra 2. nedendir. 1990’lardan sonra meme kanserine bağlı ölüm sıklığı azalmıştır. Her 8 kadından 1’inde meme kanserine rastlanmaktadır. Meme kanserinde değiştirilemez risk faktörleri; aile öyküsü, genetik riskler, kişisel öykü, belli bazı meme kanseri tipleri, adet öyküsü ve ırk, değiştirilebilir faktörler ise üreme çağı faktörleri, doğum kontrol hapları, hormon replasman tedavisi, alkol ve kilodur. En ufak bir kitle hissedildiği zaman vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekiyor. Ayrıca 40 yaşından sonra kadınların yılda bir kez mamografi çektirmesi şart” dedi.
Erken teşhis vurgusu
Meme kanseriyle mücadelede erken teşhisin önemine vurgu yapan Dr. Aydemir, “En önemli nokta erken teşhistir. Erken evrede belirlenen meme kanserinin tedavi şansı da çok yüksektir. Gelişen teknolojiyle birlikte, birçok kadın meme kanserini artık rahatlıkla yenebilmekte. Bol taze meyve ve sebze tüketimi, fiziksel aktif bir yaşam, uzun süre aynı ideal kilo, alkol ve sigara kullanmamak meme kanserine karşı korunma noktasında oldukça önemli. Ayrıca 20-39 yaş arası 3 yılda bir, 40 yaş sonrası ise yıllık mamografi çekimini mutlaka öneriyoruz. Bununla birlikte, kendi kendine meme muayenesi ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı.
En güncel tedavi yöntemleri
Dr. Aydemir, meme kanseriyle mücadelede güncel tedavi yöntemlerinden de bahsederek, “Erken teşhis ve gelişen tedavilerle birçok kadın meme kanserini artık yenebilmektedir. Bursa’da sadece hastanemiz bünyesinde yer alan ve meme tümörlerinde dünya genelinde kullanılan en etkin ve en yeni tanı yöntemi olan 3 boyutlu dijital mamografi (tomosentez) teknolojisiyle de tanı ve tedavi süreçlerinde etkin çözümler sunuyoruz” ifadelerine yer verdi.
Oldukça verimli geçen sunumun ardından, Bursalı’nın kadın çalışanları merak ettikleri soruları da Dr. Aydemir’e yöneltme imkânı buldu.ursa, 14.11.2019 – Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı olan Bursalı, çalışanlarının kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlamak, farkındalıklarını artırmak adına gerçekleştirdiği söyleşilere yeni bir halka daha ekledi.
Bursalı; Özel Esentepe Hastanesi Meme Kliniği Direktörü Op. Dr. Adil Aydemir’in katılımıyla, kadın çalışanlarına yönelik meme kanseri söyleşisine ev sahipliği yaptı.
Bursalı’nın Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasının konferans salonunda gerçekleşen söyleşide, Aydemir tarafından meme kanserinin tanı ve tedavisi hakkında önemli bilgiler aktarıldı.
Meme kanserinin, kadınlarda cilt kanserinden sonra görülen en sık kanser türü olduğunu belirten Aydemir, “Kadınlarda kansere bağlı ölümlerde, akciğer kanserinden sonra 2. nedendir. 1990’lardan sonra meme kanserine bağlı ölüm sıklığı azalmıştır. Her 8 kadından 1’inde meme kanserine rastlanmaktadır. Meme kanserinde değiştirilemez risk faktörleri; aile öyküsü, genetik riskler, kişisel öykü, belli bazı meme kanseri tipleri, adet öyküsü ve ırk, değiştirilebilir faktörler ise üreme çağı faktörleri, doğum kontrol hapları, hormon replasman tedavisi, alkol ve kilodur. En ufak bir kitle hissedildiği zaman vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekiyor. Ayrıca 40 yaşından sonra kadınların yılda bir kez mamografi çektirmesi şart” dedi.
Erken teşhis vurgusu
Meme kanseriyle mücadelede erken teşhisin önemine vurgu yapan Dr. Aydemir, “En önemli nokta erken teşhistir. Erken evrede belirlenen meme kanserinin tedavi şansı da çok yüksektir. Gelişen teknolojiyle birlikte, birçok kadın meme kanserini artık rahatlıkla yenebilmekte. Bol taze meyve ve sebze tüketimi, fiziksel aktif bir yaşam, uzun süre aynı ideal kilo, alkol ve sigara kullanmamak meme kanserine karşı korunma noktasında oldukça önemli. Ayrıca 20-39 yaş arası 3 yılda bir, 40 yaş sonrası ise yıllık mamografi çekimini mutlaka öneriyoruz. Bununla birlikte, kendi kendine meme muayenesi ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı.
En güncel tedavi yöntemleri
Dr. Aydemir, meme kanseriyle mücadelede güncel tedavi yöntemlerinden de bahsederek, “Erken teşhis ve gelişen tedavilerle birçok kadın meme kanserini artık yenebilmektedir. Bursa’da sadece hastanemiz bünyesinde yer alan ve meme tümörlerinde dünya genelinde kullanılan en etkin ve en yeni tanı yöntemi olan 3 boyutlu dijital mamografi (tomosentez) teknolojisiyle de tanı ve tedavi süreçlerinde etkin çözümler sunuyoruz” ifadelerine yer verdi.
Oldukça verimli geçen sunumun ardından, Bursalı’nın kadın çalışanları merak ettikleri soruları da Dr. Aydemir’e yöneltme imkânı buldu.